Menopoz
MENOPOZ NEDİR ?
Menopoz kelime anlamı olarak adet görme döneminin sona ermesidir. Aslında tıbbi olarak adet görmemeyi de içeren bir dönemi adlandırmada kullanılan bir tanımlamadır.
Tek başına adet görememe durumu (örneğin: erken yaşlarda rahmin alınması sorası oluşan durum) kelime olarak menopoz anlamına gelse de aslında gerçek menopoz da ortaya çıkan ateş basması-terleme-kemik erimesi vb. bulguları içermediğinden gerçek bir menopoz tablosu değildir. Çünki yumurtalık fonksiyonları devam etmektedir.
Menopoz’un asıl nedeni yumurtalık fonksiyonlarının ortadan kalkmasıdır. Bu durum kendini adet kanamasının kesilmesi ile birlikte ortaya çıkan ateş basması, terleme, sıkıntı hissi, kadınlık fonksiyonlarının sona erdiği duygusu, depresyona eğilim şeklinde belli eder. Bu belirtiler kadın tarafından hissedilen grubu oluşturur. Bu belirtilerin dışında menopoza giren her kadında kemik erimesi (osteoporoz) gibi derinden ilerleyen sorunlar söz konusudur. Rahim tabanında oluşan gevşemelerin sonucunda bazı kişilerde idrar kaçırma, rahimde sarkma ortaya çıkar.
Menopoz yaşı kişinin genetik özelliklerine, madde bağımlılığına, kullandığı ilaçlar göre değişebilir. Ülkemizde ortalama menopoz yaşı 48 yaş civarıdır. 35 yaştan önce görülen menopoza prematür menopoz adı verilir. Menopoz ne kadar erken başlarsa osteoporoz açısından risk o ölçüde artar.
Menopoz tanısında FSH ve LH adı verilen hormonların düzeyi ölçülür. Bu hormonların 20 civarında veya üzerinde olması menopozu düşündürür. Bazen bu dönemde hormonal oynaklık artar ve şaşırtıcı olabilir. Bir kişinin menopoza girmiş olduğunu kesin olarak söyleyebilmek için son adet kanamasının üzerinden en az 1 yıl geçmiş olması gereklidir.
Menopoz döneminde rahim içi zarı kalınlığı incelir, 2 tabakanın toplam kalınlığı 5 mm’nin altındadır. Vajen kurulaşır, cinsel ilişki güçleşebilir. Cinsel isteksizlik olabilir.
Menopozda olan kanamalarda mutlaka biopsi alınmalıdır. Kanamaların büyük çoğunluğunda önemli bir sorun saptanmasa da yaklaşık % 10’unda habis tümörler söz konusu olabilir.
Menopoz tedavisinde genellikle östrojen ve progesteron hormonları, bazende benzer işleve sahip hormonların verilmesi gerekir. Bu tedavilerin sakıncasızca verilebilmesi için bazı kan tetkiklerinin ve mamografi-meme ultrasonografisi gibi tetkiklerin yapılması ön koşuldur.