1 –Kalori ve Ağırlık Artışı
Gebe bir kadın gebe olmayana göre günde yaklaşık fazladan 300 kaloriye ihtiyaç duyar. Bu da yaklaşık %15′lik bir artış yani 2300 kalori/gün’dür. Günlük kalori gereksinimindeki artış sadece %15 iken bazı maddelere olan ihtiyaçtaki artış 2 katına kadar çıkabilir. Bu durum fazla beslenmenin değil dengeli beslenmenin önemini ortaya koymaktadır.
Gebelikteki kalori tüketimi ilk 3 ayda en az düzeydeyken bu dönemden sonra hızlı bir artış gösterir. İkinci 3 ayda bu kaloriler başlıca plasenta ve embriyo gelişimini karşılarken son 3 ayda ise temel olarak bebeğin büyümesine harcanır. Normal sağlıklı bir kadında tüm gebelik boyunca önerilen kilo artışı 11-13 kg. Bu 11 kilonun 6 kilosu anneye, 5 kilosu ise bebeğe ve beraberindeki oluşumlara (plasenta, amniyon sıvısı) aittir.
2 – Karbonhidratlar
Vücudun kalori gereksinimi 3 temel enerji kaynağı olan proteinler, yağlar ve karbonhidratlardan sağlanır. Eğer karbonhidratlar yetersiz alınırsa vücudunuz enerji sağlamak için proteinleri ve yağları yakmaya başlar. Böyle bir durumda 2 sonuç ortaya çıkabilir. Birincisi bebeğinizin beyin ve sinir sitemi gelişimini sağlayacak yeterli protein olmaz, ikincisi ise ketonlar ortaya çıkar. Ketonlar yağ metabolizmasının ürünü olan asitlerdir ve bebeğin asit baz dengesini bozarak beyin gelişimini olumsuz yönde etkileyebilirler. Bu nedenle hamilelikte karbonhidrattan fakir diyet önerilmez
Pirinç, un, bulgur biri kompleks karbonhidrat kaynakları anne için enerji kaynağı olmanın yanı sıra B grubu vitaminleri ve çinko, selenyum, krom, magnezyum gibi eser elementleri bol miktarda içerirler.
Karbonhidratlar fazla miktarda tüketildiğinde ise bebek açısından ekstra bir yarar sağlamadıkları gibi sadece anne adayının aşırı kilo almasına neden olurlar.Bu da zaten gebelikte artmakta olan insülin drencini daha da artırarak gebelik diabeti gelişimine zemin hazırlayabilir.
3 – Protein
Proteinler hücrelerin temel yapı taşlarıdırlar ve amino asit denilen yapılardan oluşurlar. Doğada toplam 20 çeşit amino asit vardır. Amino asitlerin bir kısmı vücutta diğer maddelerden üretilebilirken esansiyel amino asit adı verilen 8 tanesi vücutta üretilemez ve mutlaka besinler yolu ile dışarıdan alınmaları gerekir. Hayvansal proteinler bu 8 amino asidin tümünü de içerdiğinden çok önemlidirler.
Hamile kadınların günde 60-80 gram protein almaları önerilir.
Proteinin ana kaynağı hayvansal gıdalardır. Et, kümes hayvanları ve balık protein içerirler. Bunun yanı sıra süt ve süt ürünleri de hayvansal protein ihtiyacının karşılanmasında önemlidir.
4 – Süt ve süt ürünleri
Gebe bir kadın güçlü kemikler ve dişler için bebeğe gerekli olan kalsiyum ve diğer elementleri sağlamak maksadıyla en az 1-2 bardak süt içmelidir. Sütün pastörize olması önemlidir. Az yağlı sütler kilo alımı yönünden tercih edilebilir. Gaz ve hazımsızlık nedeni ile (laktoz intoleransı) süt içilemeyen durumlarda bunun yerine 1-2 kase yoğurt yenebilir. Kalsiyum alımının yetersiz olması durumunda dışarıdan verilecek ilaçlar ile destek sağlanabilir.
5 – Et, balık, kümes hayvanları, yumurta, kuru baklagiller
Bu gıdalar vitamin ve mineral yanında protein de sağlarlar. Gebe kadında ve bebeğinde doku gelişimi ve yeni doku oluşumu için protein şarttır. Bu tür gıdalardan zengin beslenmek faydalıdır. Etler iyi pişmiş olarak tüketilmeli çeşitli paraziter enfeksiyonlardan uzak kalmak için çiğ et tüketiminden kaçınılmalıdır.
6– Vitamin ve mineral desteği, demir ve folik asit
Dengeli ve doğru beslenen hamile bir kadında dışarıdan vitamin desteği zorunlu değildir. En iyisi vitamin ve mineralleri doğal gıdalar ile almaktır. Enfeksiyonlardan korunmak için meyve ve sebzelerin iyi yıkanmış olmasına özen gösterilmelidir. Doğru beslenildiği takdirde vitamin ve mineral desteğine gerek olmaz. Ancak demir ve folik asit bu durumun dışındadır.
Folik asit bebeğin beyin ve sinir sistemi gelişimi için kilit öneme sahip olduğundan hamile kalmadan önce alınmaya başlanması gerekir. Gebelikteki artmış demir gereksinimi doğal yollardan karşılanamaz. Bu nedenle özellikle gebeliğin 2. yarısından sonra dışarıdan verilen demir ilaçları ile destek yapılır. Bizim toplumumuzda demir eksikliği anemisi çok sık görüldüğünden gebeliğin başında yapılan kan sayımında anemi saptanması durumunda gebeliğin en başından itibaren desteğe başlanabilir. Gebelikte demir kullanımının bir başka önemi de kansızlık olmasa dahi hem anne adayının hem de bebeğin demir depolarını yeterli şekilde doldurmak için gerekli olmasıdır.
7 – Tuz
Gebelikte özel bir tuz kısıtlaması şayet tansiyon yüksekliği, kalp hastalığı gibi özel durumlar yoksa zorunlu değildir. Hamile bir kadın günde 2 gram tuz almalıdır. Yetersiz ya da aşırı tuz alımı anne adayının sıvı elektrolit dengesini olumsuz şekilde etkiler.Yine de özellikle aşırı tuz tüketiminden kaçınmak her sağlıklı insan gibi ödemin yoğun olduğu gebelik döneminde de uygun bir tutum gibi görünmektedir.
8– Vejetaryen Diyet
Sakıncalı olmakla birlikte belirli kurallara uyulmak kaydıyla gebelik sırasında vejetaryen diyete devam edilebilir. Ancak bu durumda doktor ve gerekirse diyetisyen yardımı ile besin düzenlemesine profesyonel destek sağlanması; et ve et ürünleri nedeniyle oluşabilecek besinsel açığı diğer bazı gıda ve vitaminlerle yerine koymak uygun bir yaklaşım olacaktır.
9-Su-sıvı
Gebelikte sıvı alımı çok önemlidir. Susama hissi olmasa dahi günde 8 bardak su alınmalıdır. Yeterli miktarda su alımı ile kandaki toksinler seyreltilmiş olur, gebelikte kabızlık sorunu azalır. Ayrıca su alımı, cildin esnekliğini koruması ve çatlakların oluşumunda azalmaya yardımcı olur.
10-Kahve-Çay
Gebelikte kafein alımı kısıtlanmalıdır.Günde 1 fincan kahve ya da nescafe tüketilebilir. Fazlası rahim kasılmalarını artırabileceğinden önerilmemektedir.Çay mümkünse açık ve çok abartılı miktarlara kaçmadan tüketilmelidir.
Özellikle gebeliğin erken döneminde olan bulantılarda az az ve sık sık beslenmek bulantı ve şişkinliği azaltır. Gebelik bulantıları için tuzlu ve katı besinler (kraker vb) faydalı olabilir.